İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ile İNGEV’in ortaklaşa hazırladığı, Aysen Ataseven ve Çağla Bakış tarafından kaleme alınan ‘Türkiye’de Sosyal Uyum’ raporu geçtiğimiz hafta yayımlandı.
İlginçtir, yıllardır seçimle gelen bir iktidar varken, raporun ortaya koyduğu araştırma sonuçlarına göre, insanlar hâlâ siyasete ve siyasetçilere değil, güvenlik ve sağlık kurumlarına güveniyorlar. Siyasi partilere güven yüzde 40, TBMM’ye güven yüzde 53 iken, orduya güven yüzde 73, polis teşkilatına güven yüzde 71, hastanelere güven yüzde 64.
Medyaya güven çok düşük. Gazetelere ve dergilere güven yüzde 33, televizyonlara güven yüzde 37.
Toplumdaki adalet algısı skorları düşük; gelirin ve vergi yükünün adil şekilde dağıtılmadığı kanaati toplumda hâkim. Yüzde 53’ün vergilerin nasıl harcandığı konusunda kuşkuları var.
Adalet algısı içinde ele alınan diğer bir konu, kadınların toplumdaki yeri.
İnsanların yüzde 68’i kadınların iş hayatında, yüzde 67’si kadınların siyasette aktif yer alması gerektiğini düşünüyor. Kadınlara yönelik pozitif ayrımcı uygulamalar yüzde 63’ten destek görüyor. Kadınların esas olarak aileye ve çocuk yetiştirmeye zaman ayırması gerektiğini düşünenlerin oranı daha düşük; yüzde 57. Yani, kadınların toplumsal hayata katılmasını destekleyen görüş, aile içindeki geleneksel rollerinden daha fazla benimseniyor. Kadınların çalışma hayatında erkeklerle eşit koşullarda değerlendirildiğini düşünenlerin oranı (sadece yüzde 37) ise toplumsal cinsiyet eşitsizliğini toplumun genel anlamda farkında olduğunu ortaya koyuyor.