İş Cübbeli ile bitse iyi...
Son yıllarda, sayıları ya artan ya da internet vesilesiyle daha görünür olan hocaların dini sohbetlerinde bazen kadın düşmanlığına varan bir, ahlakı sürekli kadın üzerinden tanımlama çabası hâkim.
TUTARLILIK MI DEDİNİZ?
3 yıl önce TRT’de Ömer Tuğrul İnançer’in “Hamile kadınların sokağa çıkması doğru değil” sözleri özellikle kadınlar arasında infiale neden olmuştu. İnançer infial demedi, üstüne bir de röportaj verip evlenmeden hamile kalan kadınlara “O...pu” dedi; çalışan kadını ‘elin adamının hizmetinde’ diye tanımladı; kadına şiddette hep (sözde) ‘Ben’ diyen kadınları suçladı. “Hamileler sokağa çıkmasın” derken de meğer nazardan korkuyormuş muhterem; ‘çocuk sahibi olmayan kadınların kem gözleri değer’ demeye getirip konuyu kapadı. Kendi kızının bir şirkette üst düzey yönetici olduğunun ortaya çıkması üzerine ise tüm bu sözleri kendi etmemiş gibi “Benim kızım çalışamaz mı? Memleketin bütün meseleleri bitti benim kızımın çalışması mı tartışılıyor?” diye sordu. Oysa kimse onun kızının çalışmasını tartışmamış; haklı olarak hocanın tutarlılığını sorgulamıştı.
Yine o aralar, Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız el yükseltti ve kadınların çalışmayı tercih ederek fuhşa hazırlık yaptığını söyledi. Katıldığı başka bir programda da “7 yaşında bir kız çocuğu ile 25 yaşında bir erkeğin nikâhlanmasında sakınca yok. Kuran’a göre, evlilik için bir yaş söz konusu değildir” dedi. Yıldız çocuklarından birini 7 yaşındayken evlendirir miydi, bilinmez.
Ağzı olan konuşuyor işte.