ÇOCUK yaşta evlendirilenlerin istismarcılarına af niteliğindeki
önerge komisyona geri çekildi, evet.
Ama konu kapanmadı.
4 ay önce Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Ceza Kanunu’nun çocuğun
cinsel istismarını düzenleyen 103’üncü maddesindeki ‘15 yaşını
tamamlamamış çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel
davranışın cinsel istismar sayılacağına’ ilişkin hükmü iptal etmiş
ve yeni bir yasal düzenleme yapması için hükümete 6 ay süre
vermişti.
Geçen hafta buna, yani çocuğun cinsel istismarına dair Meclis’e
gelen ve evvelsi gün yasalaşan tasarı AYM’nin bu kararına
dayandırıldı.
Oysa AYM bu kararını, failin de çocuk olduğu durumlarda ceza alt
sınırının (16 yıl) çok yüksek olmasıyla gerekçelendirmişti.
Yani, yaşıtlar arası davalar ayrı, bir yetişkinin bir çocuğu
istismarının konu edildiği davalar ayrı değerlendirilmeliydi.
*
AYM kararı, failin de çocuk olduğu durumlarda kademeli olarak ceza
artışı ile ilgili bir düzenleme öngörürken, yasada bu tamamen göz
ardı edilmiş.
Cinsel istismar mağdurunun 12 yaşından küçük olduğu durumlarda ceza
artırılmış ama kadın örgütleri “Rıza yaşını 12’ye indiriyor” diye
ayakta. Haksız değiller, zira yargının hali ortada. Eril zihniyetin
hükmettiği mahkemelerin bu yasayı hayata geçirirken 12-15 yaş
arasına “Rıza var” diyerek cezasızlık uygulaması olası. Dini
nikâhın resmi nikâhtan önce yapılmasına suç olarak bakılmadığı
düşünülürse, bu yaş aralığındaki çocukların dini nikâhla
evlendirilme riski de var. Üstüne bir de, 15 yaşındaki çocuğa
cinsel istismarda bulunan 40-50 yaşlarındaki faile 8 yıl hapsi çok
gören kararların önü açılabilir.