BAKANLAR Kurulu’nun aldığı yeni kararla beyaz eşyada özel
tüketim vergisi, gayrimenkulde damga vergisi, yat, kotra, tekne ve
gezinti gemilerinde ÖTV alınmayacak.
Kitaplar üzerindeki KDV ise yerli yerinde duruyor. Oysa sosyal
devletler kitaplar üzerindeki vergiyi en alt düzeyde tutarlar çünkü
bilirler ki, kitaplara erişim zor olursa ülkeleri kültürel anlamda
gelişemez. Kitaplar gibi, müzikte de vergi kolaylığı yok. Bir
müzisyeni sahneye çıkardığınızda eğlence vergisi ödemek
zorundasınız. Konserlerin ekonomik veya güvenlik sebebiyle art arda
iptal edildiği ve müzisyenlerin çok zor günlerden geçtiği günlerde
bir de üzerine eğlence vergisi binince, bu sektörün emekçileri
ekmek parasını bile kazanamaz hale geldi.
*
Sinema ve televizyon Türkiye’de ciro bakımından en büyük kültür
sektörü. Yani büyük çoğunluk için kültür sanat evdeki televizyondan
ibaret.
Sinemaya talep ise sanatsal bir kaygı taşımıyor. Neden, yine
televizyona olan talep. Her yıl vizyona 100’den fazla yerli film
giriyor. Ama toplam gişe hasılatının yüzde 70-85’ini başrollerinde
televizyon yıldızlarının olduğu, TV dizilerine benzer ilk 10 film
paylaşıyor.
Anadolu’da sinema salonu eksikliği de hâlâ giderilmiş değil; en çok
salona sahip 9 ildeki salonların toplamı, İstanbul’daki salon
sayısı kadar etmiyor. Tiyatroda da tablo benzer; İstanbul’da 178
tiyatro salonu var; 5’ten az tiyatro salonuna sahip 49 ildeki
toplam salon sayısı 112.