27 Kasım 2016...
Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Güzelyurt Mahallesi’nde bir köpek ağaca asılarak öldürülmüş halde bulundu. Köpek öldürülmeden önce tecavüze uğramıştı.
29 Kasım...
İzmit’te bir sıpa kafasına tüfekle ateş edilerek vuruldu. Ağır yaralan hayvan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Bakımevi’nde tedavi altına alınsa da tüm çabaya rağmen kurtarılamadı.
Aynı gün...
Yine Manisa’nın Güzelyurt Mahallesi’nde bu kez tecavüze uğramış bir kedi bulundu. Tedavi edilse de şimdi sahibi elini uzattığında bile korkuyor, artık insanlardan kaçıyor.
23 Aralık...
Hakkâri-Çukurca karayolu üzerindeki şehir çöplüğünde bir yandan araçların çarparak öldürdüğü, diğer yandan zehirlenmiş onlarca köpek bulundu.
10 Ocak 2017...
Üsküdar’da sokağa kedilerin soğukta sığınabilmesi için kedi evi bırakan gençlere mahallede yaşayan bir grup saldırı girişiminde bulundu. Üsküdar Belediyesi sağ olsun, sonradan olayın yaşandığı yere kedi evi getirdi.
*
Milan Kundera, ‘Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’nde bir hayvanı öldürme hakkının –en kanlı savaşlar sırasında bile- insanoğlunun üzerinde görüş birliğine vardığı tek şey olduğunu yazar. Bu hakkı verili saymamızın nedeni hiyerarşinin en tepesinde yer alıyor oluşumuzdur. Ama hele oyuna, kendisine Tanrı tarafından ‘bütün öteki yıldızlardaki yaratıklar üzerinde egemenlik kuracaksın’ denen başka gezegenden bir yaratık girsin...