Geçtiğimiz yıl Hürriyet Keşfet vesilesiyle hayatımda ilk kez Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gittim.
Açıkçası o güne kadar Kıbrıs denince aklıma kumarhane turizmi
ile deniz kum güneş turizminden başka bir şey gelmiyordu. Gidip
gezince gördüm ki, burayı ziyaret etmek için hepsinden öte bir
neden var: Adanın tarihi mirası.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tam da Kıbrıs’ın bu zenginliğinden
hareketle, adada bir alternatif rota tasarlamış. “Vakıf Şehir
Lefkoşa” isimli rota, bir hareket çağrısı aslında.
Vakıflar 2014’ten beri, vakıf eserlerin gizli kalmış öykülerinin
anlatılması için Türkiye Rehberler Birliği ile çalışmalar yapıyor.
İstanbul, Ankara, Trabzon, Antalya, Bursa Rehberler Odaları ile
arşivlerindeki bilgileri paylaşıyor, bunları anlatarak kitlelere
ulaşmaya çalışıyor.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü ile benzer bir eğitim
sırasında fark edildi ki, Kıbrıs bir “Vakıf Ada”.
Kıbrıs Türk Seyahat Acentaları Birliği, Kıbrıs Türk Rehberler
Birliği ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ile görüşmeler
yapıldı. Bu görüşmelerden, Kuzey Kıbrıs’ta nitelikli bir kültür
turu ihtiyacını karşılayabilecek alternatif bir rota
oluşturulabileceği anlaşıldı.
“Vakıf Şehir: Lefkoşa” adlı bu rota, Kıbrıs adasının altyapısını
oluşturan tüm medeniyetlere ait lokasyonları kapsıyor. Rotada
sadece Osmanlı yok, Venedik, Lüzinyan, Bizans da var. Katedralden
camiye çevrilen Kıbrıs’ın Ayasofyası Selimiye Camii de var, hanlar
hamamlar, tarihi Vakıflar İdaresi binası da, Venedik sütunu da var,
Lüzinyan yapısı evler de.
26 lokasyondan oluşan rota, vakıfların kendine özgü zenginliğini ve
tarihini tüm örnekleriyle anlatabilmeyi amaçlıyor.
MÜZELERDE VE LOKANTALARDA İNDİRİM
Vakıflar bu rotayı, meslek birliklerinin katkılarıyla ve Kıbrıs
Vakıflar İdaresi’nin rolü...