50 düşünürden 50 tane süslü alıntıyla linç anlatılabilir.
Ama sahiden gerek yok...
Soru çok basit...
Nasıl bir ruh hali insanı haldır huldur aprona dalıp birini
‘parçalamaya’ sürükler?
Nasıl ilkel bir dürtü?
Ya da ‘nasıl suni bir öfke’ mi demeliyim?
Fanatizminin dışında tutunacak hiçbir dalı olmayan insanlar bunlar
belki de.
O zaman durup düşünmeli; bu insanların neden tutunacak başka şeyi
yok?
Ya da tutunacak hiçbir şeyi olmayan her insan böyle mi
davranır?
Elbette hayır.
*
Bu hiç şüphesiz, sağlıklı bir ruh hali değil.
Sözleri ne kadar incitici, üslubu ne kadar aşağılayıcı olursa
olsun...
Bu, hiç kimseye bir diğerinin üzerine saldırma, hele de toplu halde
saldırma hakkını vermez.
Bu aslında ilkokulda falan da değil, daha kreşte veya ailede
çocuklara öğretilmesi gereken bir şey.
Can çekişen eğitim sistemimiz ne yazık ki memleketteki her
yurttaşın bu farkındalıkla yetişmesine imkân sağlamıyor.
Üstüne, sadece bu dönemde değil, geçmişte de bize öğretilenler
sonucu, homojen bir ulusta tek tip insanlar olduğumuz sanrısına
kapılıyorduk, kapılıyoruz.
Sonra biz büyüyoruz ve bize benzemeyenden aslında pek de
hoşlanmayan, ona karşı önyargılı veya ona karşı hep bir koruma
kalkanı inşa eden insanlara dönüşüyoruz.
Bilinç seviyemiz daha düşükse, komşusunu ihbar eden, sokakta gözüne
kestirdiğini döven, karısını ezen, apronda lince koşan insanlar
oluyoruz.
*
Geçen yıl bu köşede ‘ifade özgürlüğüne dair hak ihlallerini’
yazarken ve bunların düzelmesini umut ederken, bir yılda nasıl bir
yalpalamadır ki bu, gözaltından lince ışınladık ve lincin ne kadar
kötü bir şey olduğunu konuşuyoruz?
Burada “Barbaros Şansal’ın lafları da kabul edilemez” gibi cümleler
kurmak istemiyorum. Çünkü konumuz bu değil. Eğer o cümleyi
kurarsam, ne kadar “Ama” dersem diyeyim, linci meşrulaştırmış
olurum.
*
Sadece şunu söyleyeyim...
Ne yani, ben birinin sözüyle mi ülkemi sevmekten vazgeçeceğim? Bu
ülkedeki diğer yurttaşlar, Barbaros Şansal’ın sözüyle mi gaza
gelecek, birbirlerine düşmanlık, ülkelerine nefret besleyecek?
Ülkesini sevmeyen sevmiyordur zaten; seven de başkalarının lafıyla
ülkesini sevmekten vazgeçmez. Memleket sevgisi öyle bir şey
değil.