Kurban Bayramı'nda yine her zamanki et tartışması gündeme geldi.
Hayvanseverler bu bayramın bir "katliam" olduğunu dile getirerek
tepkilerini ortaya koydular.
Sanki çok demokratik bir ülkede yaşıyormuşuz ve her şeyi özgürce
tartışabiliyormuşuz gibi, et meselesinin -hele de dokunanın yandığı
dini bir bayram üzerinden- tartışmaya açılması en hafifinden
stratejik hata.
İnsanların daha az et tüketmelerini istiyorsak kolayca "kutsala
saldırı" olarak algılanacak bir yerden yaklaşmak yerine, başka
yollara başvurmalıyız.
***
Hayvansever bakış açısıyla karnımızı doyurmak için et yemek vahşilik; endüsriyel hayvancılık tarihin en büyük suçu. Hele de bu hayvanların pek çoğunun nasıl öldüğünden ziyade nasıl yaşadığı düşünülürse. Sırf insanlar et yiyebilsinler diye, küçücük alanlarda nefes almaya ne kadar "yaşamak" denebilirse. Hayvanları dehşet verici koşullarda "yaşatmak" insanların karnının doymasından ziyade, şirketlerin paradan tasarruf etmelerine yarıyor.
***
Bazıları için et yemeyi kesmek konusunda bu yeterli bir sebep
olsa da, bunu görmezden gelenler nasıl ikna edilecek, ona bakmak
lazım.
Et yememek ya da daha az et tüketmek için çok sebep var.
Kaç kişi et tüketiminin Amazon Ormanları'nın yok olmasına,
yoksulluğa, açlığa ve göçe neden olduğunu biliyor mesela? Et
tüketiminin yıkıcı sosyal etkilerinden; endüstriyel hayvancılık
yüzünden dünyada 1 milyar insanın aç kaldığından kaç kişi
haberdar?
***