ÖNCE şunun bir altını çizelim...
Kapitalizm ve vahşi kapitalizm arasında dağlar kadar fark
var.
Bize epeydir 'kalkınma' adı altında vahşi kapitalizm
dayatılıyor.
Memleketin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına yerel halkın
feryat figan hali; suyuna, dağına, toprağına, ormanına sahip çıkmak
için tüm gücüyle mücadele etmesi bundan.
Şu anda mesela, Artvin halkı ayakta. Çünkü Cengiz Holding-Özaltın
ortaklığındaki madencilik faaliyeti, memleketin gerçek olamayacak
kadar güzel köşesi Artvin Cerattepe'nin altını üstüne getirmek
üzere.
*
Cerattepe'de olup biteni hatırlayalım.
Buranın halkı 20 yıldan uzun süredir madencilik faaliyetine karşı
yılmadan, yorulmadan bir mücadele veriyor.
İlk kez 1992'de Cerattepe'de maden çıkarması için Kanadalı bir
şirkete ruhsat verildi.
Halkın itirazı üzerine, bölgenin jeolojisi ve doğal kaynaklarına
dair ciddi riskler olduğu görülünce maden aramaya izin
verilmedi.
10 yıl sonra, 2002'de şirket işletemediği ruhsatı başka bir
Kanadalı şirkete devretti. 2005'te bu ruhsatın da iptali için dava
açıldı; mahkeme ruhsatı iptal etti. Temyizdi, şuydu buydu derken
2009'da ruhsat iptali Danıştay tarafından da onaylanıp
kesinleşti.