Memlekette ama memleketten uzak; sadece bir mavinin içindeyim ve çıkasım yok. Yaşamak için gereken her şey var: Su, güneş, toprak, sessizlik. Fazlası zaten fuzuli.
Tam o sırada bir haber: “Köpeğin makatına acı biber sokup etrafını sakızla yapıştırdılar. Hayvan kakasını yapamadığından göğsüne kadar iltihap olmuş.”
Sonra köpeğin bu köşedeki resmini gördüm. Gözlerindeki hüznü, korkuyu, acıyı, çaresizliği gördüm.
O anda hissettiğim öfkeyi sözcüklerle anlatmam imkânsız. Bağırsam camlar kırılır. Öyle acı bir öfke!
Öfkem, hayvanlara akla gelemeyecek işkenceler yapanlara ve bunu her gün yapanlara olduğu kadar, bu vahşetlerin önünü almayanlara da.