Yakınları uyuşturucu bağımlısı ailelerin oluşturduğu Ayık Yaşamda
Buluşalım Derneği (AYBUDER) üyeleri, uyuşturucuyla mücadelede
seslerini duyurabilmek için sürekli eylem sürecini
başlatmışlardı.
Anlattıkları dehşet vericiydi. Antalya’nın bir mahallesinde 5 TL’ye
eroin alınabildiğini, Bursa’nın metamfetaminin yuvası olduğunu,
uyuşturucunun artık Erzurum’un köylerine bile girdiğini
anlatmışlardı.
Uyuşturucuya başlama yaşı 8-9’lara inmişti; 8 yaşında iğne
bağımlısı çocuklar vardı!
Okulların önünde, hatta AMATEM’lerin bahçesinde uyuşturucu
satıcıları ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlardı.
Türkiye’de maalesef pek çok sosyal yarada olduğu gibi, uyuşturucu
gerçekliğinin de fotoğrafı çekilemiyor.
Çünkü var olan veriler AMATEM’lere müracaat eden bağımlılar
üzerinden oluşturulurken, tedaviyi kabul etmeyen veya bağımlı
olduğunu açıklamayan onbinlerce insanı kapsamıyor.
İki yıl önce, bağımlı ailelerinin üç talebi vardı:
1- Meclis’te uyuşturucuyla mücadele komisyonu kurulması; ilgili
politikaların inşa ve takibinde ortak aklın olması. Devletin keyfi
kaynak aktarmak yerine bu sorunun faturasına ortak olması.
2- Toplumsal seferberlik başlatılması; her ilçede tedavi ve
rehabilitasyon üniteleri kurulması.
3- Bilgilendirici dosya haberler ve meseleyi tüm boyutlarıyla ele
alan tartışma programlarıyla bir ortak akıl aranması.
Bunların hiçbirisi olmadı.
Oysa mesele can yakmaya devam ediyor.
OKULLARDA TEDBİR ALINIYOR MU?
Geçtiğimiz günlerde CHP İzmir milletvekili Atila Sertel, İçişleri
Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
Sertel’in yönelttiği sorular şunlar:
¡ 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi ile ilgili, okullarda uyuşturucu
satışının engel...