Türk-Kürt, Sünni-Alevi, zengin-fakir, kadın-erkek, Doğu-Batı arasındaki çizgilerin giderek koyulaştığı, artık neredeyse herkesin sadece ait olduğu kesimle değerlerinin örtüştüğünü düşündüğü bir dönemde iki kentte, Van ve Adana’da, toplum olarak ortak değerlerimizi ararken buldum kendimi.
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı’nın önce kendi kendine hayalini kurup sonra bu hayalini genişleterek başlattığı “Türkiye’nin Ortak Değerleri – Müştereklerimizi Keşfedelim, Geleceğe Birlikte Yürüyelim” projesi Ortak Değerler Hareketi’ne dönüşerek çeşitli buluşmalara ön ayak oldu.
Bu proje geçen yıl açıklandığında ortada bazı gözlemler, akil insanların görüşleri vs vardı. Ama yeterli değildi.
Üzerine, KONDA tarafından 1806 kişiyle birebir görüşerek Türkiye Değerler Araştırması yapıldı. Buradan çıkan sonuç ilginçti. Çünkü hangi kesimden ve kimlikten olursak olalım, önem verdiğimiz ve özlem duyduğumuz değerler neredeyse birbirinin aynısıydı.
Geçtiğimiz haftalarda Ortak Değerler Hareketi’nin önce Van’daki buluşmasına katıldım.
Farklı kesimlerinden farklı kimliklere sahip bir salon dolusu insan 10’ar kişilik masalara dağılıp hep birlikte bir kutu oyunu oynadık.