Yer Ankara Polatlı. Olay geçtiğimiz yıl yaşanıyor. 17 yaşında akraba üç kız çocuğu kavga ediyorlar. Sinem, Zeynep’in özel fotoğraflarını ele geçiriyor ve İnstagram’da açtığı sahte hesaptan yayımlıyor. Bunun üzerine Zeynep Sinem’i şikâyet ediyor ve dava açılıyor.
Ama konumuz bu değil.
Konumuz şu...
Sinem’e barodan S.K. adlı bir avukat atanıyor. Avukat Sinem’i sadece bir kez, ifadesi alınırken görüyor. Ve ardından çocuğa ardı arkası kesilmeyen mesajlar atmaya başlıyor. Bürosuna gelmesini istiyor; Sinem “Davayla ilgili bir şey içinse gelirim” deyince, davayla ilgisi olmadığını, onunla cinsel ilişkiye girmek istediğini söylüyor. Bu taleple geldiği her sefer, Sinem bir yolunu bulup gitmiyor.
Ama avukatın taciz mesajları da bitmek bilmiyor. Sinem’e sürekli cinsellikle ilgili sorular soruyor, cinsel organının fotoğrafını gönderiyor vs..
Bir süre sonra bu mesajlar üstü kapalı tehdide ve baskıya dönüşüyor.
Avukat, Sinem’e Zeynep’i arayacağını, onunla görüşeceğini söylemeye başlıyor. Sinem “Bu doğru olmaz. Sen benim avukatımsın” dese de, avukat hiç oralı olmuyor ve sözde dosyayı konuşmak için Zeynep’le telefondan mesajlaşmaya başlıyor. Zeynep’e “Başka resimler var mı? Sutyenli resmin var mı” gibi sorular soruyor.
Bir avukatın müştekiyle konuşması meslek etik kurallarıyla bağdaşmaz. Şartsa, niyeti iyi olsa, Zeynep’in avukatıyla görüşebilir.
Avukat, Zeynep’i taciz etmekle kalmıyor, kendi müvekkilinin aleyhine çalışarak “Şöyle olursa ceza almaz, şöyle olursa alır” diye akıl veriyor. Bu da ayrı suç.
Zeynep’i beğendiğini söylüyor, iltifatlar ediyor...
Zeynep ise ona “Farkında mısınız, ben çocuğum” diyor. Sinem, avukatın Zeynep’le görüşeceğini tahmin ettiği için Zeynep’i arıyor ve onu da taciz edip etmediğini soruyor. Zeynep “Evet” deyince, ikisi birlikte savcılığa gidip suç duyurusunda bulunuyorlar.
Yaptığı yanına kalacak
Şimdi bu avukat karısını ve çocuğun...