Geçtiğimiz pazartesi akşamı Gürsel özgürlüğüne kavuştu.
Gecesinde ve ertesinde ise en çok konuşulan, üzerine yorum yapılan, AFP ajansından Yasin Akgül’ün çektiği fotoğraf oldu.
Bu fotoğrafta Kadri Gürsel ve eşi Nazire Hanım öpüşüyorlar.
Koca bir yılın hasreti, kavuşmanın coşkusu fotoğraftan okunuyor.
Hemen yanlarında duran asker mahcup bir ifadeyle başını yana çevirmiş ama bir yandan da tatlı tatlı gülümsüyor.
ÖPÜŞMEYİ MİLLİ DEĞERLERE BAĞLAYAN MI ARARSINIZ!
Fotoğraf internete düşer düşmez toplumumuz öpüşme konusunda da ikiye bölündü.
Kimilerine göre dudak dudağa öpüşmenin ne yeri ne zamanıydı.
Yurdun “Kızlar soruyor” başlıklı internet forumlarına baktığınızda da benzer yorumlar görürsünüz: “Ayıp” derler, “yeri ve zamanı var” derler.
Ve kimilerine göre sokak, hele de flaşların patladığı bu cezaevi çıkışı dudak dudağa öpüşmenin yeri değil; şimdi zamanı hiç değil.
“Dudak dudağa öpüşme bu gibi durum ve ortamlarda çok mu alakalı bu ülkeyle?” diye soranlar oldu.
“O öpüşme fotoğrafı benim hoşuma gitmedi. Onun yerine sımsıkı sarıldıkları bir fotoğrafı tercih ederdim” diye fikir beyan edenler oldu.
“Uluorta öpüşen bu insanların milletin değerlerine saygısı yok. Milletin değerlerine saygısı olmayan millete de saygı duymaz” diyecek kadar işi ileri götürenler oldu.
Öpüşme tutkuyla şefkatin birleştiği herhalde sevginin en anlamlı hali.
Ve herhalde aylardır cezaevinde olan bir insanın sevdiği insanı öpmesi kadar doğal bir şey olamaz.
Ama bizde doğal karşılanmadığı...