Türkiye’de işletmede 17.6 GW’lık kömürlü termik santral var.
62.7 GW’lık yeni termik santral da planlanıyor.
Türkiye’nin toplam elektrik santralleri kurulu gücünün yüzde 22’si
kömürlü termik santrallerden oluşuyor.
Yani, yeni kömürlü santraller ile bu kurulu gücü neredeyse 5 katına
çıkarmayı planlıyoruz.
Dünya, iklim hedefleri doğrultusunda kömürü küresel enerji
sisteminden çıkarmaya odaklanmışken olacak iş mi? Pek değil ama
“kalkınma” deyince akan sular duruyor.
Oysa kalkınma dediğimiz şey insan odaklı gerçekleştirilmediğinde
hayatları da karartabiliyor.
İNSAN DEĞİL, YATIRIM GÖZETİLİYOR
Yeryüzü Derneği, geçtiğimiz günlerde Türkiye’de Kömür
Yatırımlarında İnsan Hakları İhlalleri adlı araştırmasını
açıkladı.
Seyitömer, İskenderun, Aliağa ve Çanakkale’de termik santraller
çevresindeki 22 köy ve ilçede 109 kişiyle yüz yüze mülakatla
gerçekleştirilen araştırma, termik santrallerin bulunduğu
bölgelerde yaşanan hak ihlallerini ortaya koyuyor.
Önce mülkiyet hakkının ihlali geliyor. İstimlaklarla insanlar
topraksızlaştırılıyor.
Bir köylü anlatıyor: “Ben evimi, ahırımı, samanlığımı sana satayım
demiyorum. Devlet olarak sen beni zorluyorsun. Zorluyorsun ama
benim kamulaştırma olacak diye yıllardır tamirat yapamadığım binamı
eski bina değerinde alıyorsun.”
Kömür yatırımlarında bölgedeki insanlar yerine yatırımın yararı,
verimliliği gözetiliyor.
İnsanların topraklarını satmaktan başka seçeneği kalmıyor.
KÖMÜR TARIMI BİTİRİYOR
Kömür yatırımları çalışma hakkıyla da çelişiyor. Kömür
yatırımıyl...