NUSRET’i biliyorsunuz.
Sosyal medya hesabından her gün bıçaklarını bilerken, hayvan cesetlerini kâh tokatlarken kâh okşarken kâh popolarına gül takıp sergilerken çekilmiş videolarını, fotoğraflarını paylaşan, et yemeyi iyiden iyiye vicdan azabına döndüren meşhur sosyete kasabı.
Geçtiğimiz günlerde Okan Bayülgen Nusret’e çıkışarak “Ben bu şovu sapkın ve ahlaksız buluyorum. Bu Nusret’e para yatıran da yiyen de reklam ajansı da haberini yapan da bu çirkinliğe ortak oluyor” dedi.
Alın benden de o kadar!
Eminim Nusret’e gülen eden olduğu kadar, ‘et’li prodüksiyonlarını fazlasıyla itici ve yürek ezici bulan insan sayısı da az değildir.
Ne acıdır ki, yıllardan beri mutfağını marka yapmak arzusunda olan bir ülkede, şöhreti Hollywood’a kadar uzanan yegâne markamız, ölü hayvan bedeni parçalarına karşı sergilediği hoyratlık veya tuhaflıklarla şanına şan katan bu kasap oldu.