Güzelliğine hayran olduğumuz yerlerde, kültürel zenginliklerini
içinde yeşerdiği doğayla birlikte seven ve koruyan, bu bilince
sahip insanlar yaşar.
Bizim toplumda maalesef bu bilinç pek yok ama bu bilinci topluma
kazandırmak için çalışanlar var.
2003’te akademisyen, sanatçı, arkeolog, mimar, sanat tarihçileri
ile iş insanlarının bir araya gelerek kurdukları Kültür Bilincini
Geliştirme Vakfı mesela.
Ben bu vakıfla üç yıl önce “Bir Sütun da Sen Dik” kampanyaları
vesilesiyle tanışmıştım.
Düzenledikleri bağış kampanyasıyla Perge antik kentindeki
sütunların ayağa kaldırılmasını sağlamışlardı.
Birlikte Anadolu kültür mirasının en güzel örneklerinden Kastabala
antik kentine gitmiş, sütunlarının restorasyonu için başlatacakları
yeni kampanyayı konuşmuştuk.
Üzüntüyle öğrendim ki bazı bürokratik engeller nedeniyle bu
kampanya bir türlü başlayamamış. Dilerim bu engeller bir an önce
ortadan kalkar ve bu antik kent de Perge gibi eski görkemine
kavuşturulur.
Neyse ki Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın 2012’de FEST Travel
ile ortaklaşa başlattığı “Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi” hız
kesmeden sürüyor.
Proje kapsamında geçtiğimiz günlerde Kırklareli-Babaeski’de üçüncü
ormanlarını oluşturdular. 2016’da kaybettiğimiz, ülkemizin
yetiştirdiği en değerli botanik bilimi insanlarından Prof. Dr. Faik
Yaltırık’ın ismi verilen ormana 10 bin karaçam fidanı diktiler.
Bu proje kapsamında oluşturulan ormanlardan biri de Babaeski’de,
diğeri Kocaeli Körfez’de.
Amaç net; bu ormanların sayısını artırmak ve doğaya bıraktığımız
sera gazını bir nebze de olsa telafi edebilmek.
Bir yandan da bu ormanlar, zengin doğal dokusunu termik santrallere
teslim etmeme mücadelesi veren Trakya’ya güç veriyor.
Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi’ne destek olmak için Kültür
Bilincini Geliştirme Vakfı’nı arayabilir veya vakfa mail atabilir,
bu uzun soluklu projenin bir sonraki adımına katkı
verebilirsiniz.
İhtiyaç sahibi okullar kitap bekliyor
İnsan kitaplarından kolay kolay ayrılamaz ama onlardan vazgeçmek en
azından bir zorunluluk. Eğer kitap okumayı seviyor ama duvarları
kütüphanelerle örülü bir sarayda yaşamıyorsanız, kalbinize en yakın
tuttuklarınız dışındakilerle vedalaşmak zorundasınız.