ABD’de siber zorbalığa defalarca maruz kalmış 14 yaşındaki bir kız çocuğu şöyle demişti:
“Artık bu dünyada yaşamak istemiyorum. Hakkımda bir sürü şey söylendi, çok canım yanıyor. Bazen intihar etmeyi düşünüyorum, sonra bunun sevdiklerimi üzmekten başka bir işe yaramayacağını görüyorum.”
Siber zorbalık ülkemizde o kadar yaygın ki, özellikle sosyal medyada herkes herkesi nefret objesi haline getirmeye, etiketlemeye, alay konusu yapmaya o kadar hevesli ki, biz yetişkinlerin artık siber zorbalığa bağışıklık kazandığı söylenebilir. Sosyal medyada defalarca lince maruz kalmış bir yetişkin olarak artık siber zorbalığın bana değmeden geçtiğini söyleyebilirim. Evet, berbat bir şey... Ama bir yetişkin sakince oturup düşündüğünde sorunun kendisinde değil, zorbalık edenlerde olduğunu çabucak fark edebilir.
Peki ya çocuklar?
Onlar için öyle mi?
Daha geçtiğimiz ay ABD’nin Florida eyaletinde 12 yaşındaki bir kız çocuğu siber zorbalık yüzünden intihar etti.
Sanal dünyada uğradıkları zorbalık yüzünden hayatına son veren çocuklar var. Fakat bunların çoğu, çocukların akranlarından gördükleri siber zorbalığın sonucu.