İSTANBUL, dünyada trafiğin en yoğun olduğu 3’üncü kent.
Kayıtlı araba sayısı 3.75 milyon; her gün 1017 araba
kaydoluyor.
Bu kentte yılda 125 saatimiz trafikte geçiyor.
İstanbul aynı zamanda, Avrupa’nın havası en kirli metropolü. Ve bu
hava kirliliğinin nedenlerinden biri, yollardaki araçlar.
Zira, havayı kirleten karbondioksit emisyonlarının yüzde 23-25’i
ulaşımdan, bunun da yüzde 75’i motorlu araçlardan
kaynaklanıyor.
Yani trafik sadece zamanımızdan ve enerjimizden çalıp bizi sinir
hastası etmiyor, aynı zamanda iklim değişikliğine neden olup
kirlettiği havayla da bizi zehirliyor.
Otobanlara yakın veya trafiği bol yerlerde yaşayanlarda misal, çok
ciddi solunum yolu hastalıklarının yanı sıra demans hastalığı
görülme riski artıyor.
Bizim artık yeni yollar yaparak kısa vadeli ‘çözüm’lere başvurmak
yerine, trafikten kurtulmak için gerçekten etkili çözümler peşinde
koşmamızın vakti geldi. Yeni yollar kısa vadede trafik sıkışıklığı
sorununu çözerken, araba kullanımını teşvik ettiği için uzun vadede
yeniden trafik sıkışıklığına neden oluyor.
Bunun dünyanın birçok kentinde test edilip onaylanmış çözüm yolu,
trafiğin fiyatlandırılması.