Yoksul bir ailenin kendisine umut bağlanan oğluydu…
Askerden dönecek, ailesinin yaşadığı çileli hayatı biraz olsun refaha dönüştürecekti…
Ordu’da, “üflesen yıkılacak” baba evini onaracak; “insanca” yaşanılacak bir “yuva” haline getirecekti…
Şehit olduğu için o bunların hiçbirini yapamadı…
“Ya Devlet”? diyeceksiniz?..
Hangi Devlet?..
Vatandaşın Devleti’mi?..
Yoksa…
Partizanca ele geçirilmiş, “Parti Örgütü” olan Devlet mi?..