Düzenli köşe yazısı yazmaya birkaç haftalık fazlalığı saymazsanız bundan tam 24 yıl önce başladım. Yeni Yüzyıl, Yeni Binyıl, Hürriyet web, Referans, Star ve kurulduğu günden bu yana da Karar’da neredeyse her yılın sonunda bildiğim, takip etmeye çalıştığım alan, yani dış politika ve dünya siyaseti açısından yılın değerlendirmesini yaptım. Bu yıl da geleneği bozmadan sürdürmek, 2018’in kısa bir özetini ve analizini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ancak bu kez sadece olan biteni değil yazdığım yazıları da hatırlatacağım. 2018’in önemli gördüğüm “olaylarını” olduğu zamanki izlenimlerimle aktaracağım. Umarım bir köşe yazısının sınırları içinde yılın kaba da olsa bir özetini çıkartabilirim. *** Bu yılki ilk yazım İran’daki gösteriler üstüne olmuş, yüzde 57’lik bir destekle Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Ruhani’nin sokakta yenilmesinin mümkün olmadığını yazmışım. Dışarıdan teşvik gelebileceğini, bazı ülkelerin İran’ın istikrarsızlaşmasından mutlu olabileceğini belirtmişim. İran’ın istikrarının Türkiye için önemli olduğunun altını çizmişim. Daha sonra da İran üstüne birkaç yazım olmuş, fakat belli ki bu yıl en çok ABD hakkında okumuş, düşünmüş ve yazmışım.