Oldum olası hafta sonu yazıları yazmak, takip etmeye çalıştığım, aldığım ve verdiğim eğitim gereği bildiğimi sandığım dünya siyasetinin dışına taşmak istedim. Farklı gazetelerdeki köşe komşularımı özenerek, bazen de kıskanarak ama genellikle keyifle okudum. Karar’da da öyle. İbrahim Kiras’ın, Mehmet Ocaktan’ın, Yusuf Ziya Cömert’in tarih, insan, şiir ve müzik yazılarını en az siyaset yazıları kadar sevdim. 30 yıla yaklaşan günlük yazı serüvenimde birkaç denemem de oldu. Hatta bir arkadaşım hiç satmayan “İnsani Yazılar” adlı bir kitabımı bile çıkarttı. Yıllar önceki bu başarısız denemeden yılmayıp dünya siyasetinin alıştığımız duyarsızlığına ters yazılar yazmaya devam ettim. Sayıları çok değil ama var. Bunları insanı rakama indirgeme, karar verme mekanizması olarak görme alışkanlığı dışına taşma denemeleri olarak düşünebilirsiniz. Birkaç kez edebiyat eleştirisine bile kalkıştım.