Bilindiği gibi Özel Savcı Mueller bir süredir Rusya’nın ABD seçimlerine Trump’ı seçtirmek için müdahale edip etmediğini, ettiyse Trump ve ekibi ile Rusya arasında bir bağlantı olup olmadığını araştırıyor. İlk bulgular müdahalenin edildiği, Trump’ın da bir şekilde Ruslarla temas halinde olduğu yönünde. Temasın siyasi pazarlık için olduğu ortaya çıkarsa, hatta kuvvetli şüphe oluşursa Trump’ın siyasi geleceği de şüpheli hale gelebilir. Çünkü Amerikalılar başkalarının kendi iç işlerine karışılmasından hoşlanmıyorlar, özellikle de seçimlerin manipüle edilmesini kabullenemiyorlar. Haksız da sayılmazlar. Nihayetinde seçimler bir ülkenin kaderini belirleme hakkının kullanılması anlamına geliyor ve seçilecek başkanının alacağı kararların herkesin geleceğini belirleme olasılığı bulunuyor. Kaldı ki iç işlerine müdahale etmeme devletler sisteminin temel normlarından biri. İlk kez 1648 Westphalia Barışı ile kodifiye edilmiş, pek uygulanmasa da sürekli teyit edilmiş. BM Şartı’nın da en temel prensiplerinden sayılıyor. Şartın 2’ici maddesinin 7’inci paragrafında BM’in bile iç işlere müdahale edemeyeceği söyleniyor.