Ben sanırım denemelerinden çok romanlarını seviyorum. En çok sevdiklerim de sevgi sırasıyla Doğu’nun Limanları, Tanios Kayası ve Béatrice’ten Sonra Birinci Yüzyıl. Ancak bugün buraya konuk olmasının nedeni romanları değil. Korkularını, endişelerini, daha doğrusu hüznünü aktardığı son kitabı Uygarlıkların Batışı. Maalouf, bu kitabında tam olarak neden “hüzün” duyduğunu anlatmasa da akışından dünyanın genel gidişatı olduğunu çıkartabiliyoruz. İklim değişikliğinden milliyetçiliğin yükselişine, din referanslı şiddetten insanlık gemisinin kaptansız kalmasına kadar pek çok konuda endişeleri var. Nükleer silahlardan da söz ediyor, yapay zeka ve robotlardan da. Onun korktuğu belli ki gelecekte olabilecek pek çok şey.