Türkiye’nin gündemi yoğun. Bir yanda depremin yaraları sarılmaya çalışılırken öbür yanda seçim tartışmaları sürüyor. Millet İttifak’ındaki çatlak, Meral Akşener’in beklenmedik çıkışı şu an toplumsal ilginin odak noktasını oluşturuyor. Dünya siyasetine merakı olanlar belki biraz Ukrayna’daki savaşı, biraz daha fazla olanlarsa Hindistan’daki G20 toplantısını takip ediyordur.
Ama çok azımız Körfez Bölgesinin, daha doğrusu Ortadoğu’nun yeni bir savaşa doğru sürüklenmekte olduğunun farkındadır. Oysa İran nükleer zenginleştirme programını sürdürürken İsrail Amerika’nın desteğiyle İran’a açıktan müdahale etmeyi, bu kez dronları, casusları veya virüs yazılımlarıyla değil doğrudan hava kuvvetleriyle bu ülkeyi vurmayı planlıyor.
Foreign Policy’e geçtiğimiz günlerde katkıda bulunan İran uzmanı Julien Barnes-Dacey ve Ellie Geranmayeh’e göre İsrail’in önünde aşılamayacak bir engel de yok. Çünkü İran içindeki sosyal patlama, dışında Rusya’ya verdiği destekle her zamankinden daha izole durumda. Başörtüsü ile sembolleşen kadınların başkaldırısı tüm polisiye önlemlere ve verilen idam cezalarına rağmen sürüyor.
Rejimin açık ve tabii ki sistematik insan hakları ihlalleri...