Mensur Akgün Star Gazetesi

Bizim konsolosluğumuzu yağmalasalar hoşumuza gider mi?

Uygurların Çin yönetimince taciz edildiğine ilişkin çoğu gerçek dışı haberler önce protesto gösterilerine, ardından Çinli turist ve lokanta avına, çok geçmeden de konsolosluk basılmasına...

12 Temmuz 2015 | 103 okunma

Uygurların Çin yönetimince taciz edildiğine ilişkin çoğu gerçek dışı haberler önce protesto gösterilerine, ardından Çinli turist ve lokanta avına, çok geçmeden de konsolosluk basılmasına yol açtı. İstanbul’daki Tayvan Fahri Konsolosluk binası kameraların önünde saldırıya uğradı. Yaklaşık 200 kişilik bir grup Tayland’ın hukuk ve akıl dışı bir uygulamasını protesto ederken hukuk dışına saptı.

Çin’deki uygulamalara ilişkin haberler abartılmış olsa da Çin’in bir insan hakları ve demokrasi cenneti olmadığı gerçek. Tayland da Çin’den hiç farklı değil. Uygurların baskı altında yaşadığı da doğru. Türkiye ya da başka bir yerde Uygurların ve onlara sempati duyanların olan biteni protesto etmeleri, uğranan haksızlıkları dünya gündemine sokmak için çalışmaları da son derece normal.

***

Normal olmayan hak ararken haksızlık yapmak, şiddete başvurmak. Daha önce de  yazmıştım, şimdi de yazıyorum; haklar suiistimal edilmek için verilmez. Protesto etmenin bir kuralı, adabı vardır. Şiddete başvurursanız, yakıp-yıkarsanız, konsolosluk basarsanız aradığınız hak hak olmaktan çıkar, hak arama yönteminiz yüzünden aradığınız hak meşruiyetini kaybeder.

Çin yönetimi Uygurları baskı altında tutuyor diye Türkiye’de Çinli avına çıkmak, Sultanahmet meydanında karşınıza çıkan birine Çinli diye saldırmak asılında 1950 Soykırım Sözleşmesi’nde belirtilen koşulları yerine getirmekten başka bir şey değildir. İşlenebilecek suç heyecanlı gençler denilerek hafife alınamayacak kadar ağırdır.

Benzeri şeyler Tayvan Konsolosluğu için de geçerlidir. 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Viyana Sözleşmesi’nin 31. maddesi ev sahibi ülkeyi  konsolosluk binalarını korumakla yükümlü kılmaktadır. Konsolosluk binalarının güvenliğinin sağlanması Başbakan Davutoğlu’nun dediği gibi hem Türkiye’nin namusu, hem de hukuki sorumluluğudur.

Ayrıca ne Çinli turistlerin hırpalanması, ne de konsolosluklara saldırılması hedeflenen amaca ulaşılmasına yol açacaktır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çatışmanın 999’uncu gününde… 20 Kasım 2024 | 73 Okunma Papatya falını bıraksak diyorum… 17 Kasım 2024 | 117 Okunma Sıcaklık artışlarını durdurma umudu sanki yok gibi… 13 Kasım 2024 | 149 Okunma Dünya Trump’ı hazmetmeye çalışırken… 10 Kasım 2024 | 83 Okunma ABD seçimini yaparken… 06 Kasım 2024 | 92 Okunma