Perşembe günü Başbakanlık’ta düzenlenen bir toplantıya katılmak amacıyla Ankara’ya indiğimde ilk gözüme çarpan şey sanki bu şehrin tarihinin en büyük saldırısına maruz kalmamış gibi olduğuydu. Havaalanında her şey olması gerektiği gibi çalışmakta, insanlar rutin sorumluluklarını yerine getirmekteydi. Oysa bu şehir ve tabii ki tüm Türkiye büyük bir tehlike atlatmış, diğerlerinin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na, Meclisi’ne, MİT binasına, Özel Harekat polislerine ve Ankara Emniyet’ine saldırılmıştı.
Havaalanından Çankaya’ya giderken gördüklerim içimi acıttı. Ankara dışarıdan bakarak anladığımızdan, anlamlandırmaya çalıştığımızdan çok daha büyük bir travma yaşamıştı. Ama kısa bir süre içinde yaşadığı travmayı üstünden atmaya Cumhurbaşkanı, Hükümeti, Meclis’i, bürokrasisi ve sivil toplumu ile birlikte başlamıştı. Başka bir ülke böylesi bir travma yaşamış olsaydı, içinden çıkan bir cemaati askerlerini örgütleyerek kendisine saldırsaydı, sanırım o ülke kolay kolay toparlanamazdı.
***
Türkiye siyasi basireti, devlet geleneği, organizasyon yeteneğiyle bu büyük badireyi de atlatıyor. Hayat giderek normale dönüyor. Darbe, kalkışma, terör riski hala geçmiş değil. Ancak alınan siyasi ve hukuki tedbirler riski her geçen gün azaltıyor. Ekonomideki yaralar sarılmaya, dünyayla iletişim kanalları açık tutulmaya çalışılıyor. Bugün de Türkiye tarihinde bir ilk yaşanıyor. Muhalefet partisinin düzenlediği mitinge iktidar partisi de katılıyor. Eğer Olağanüstü Hal de Anayasa’nın hükümleri çerçevesinde işlerse, Türkiye yakında iyice normalleşecek.
Fakat önümüzde hala pek çok sınama var. Doğan güvenlik boşluğundan PKK’nın, IŞİD’in yararlanmayacağının, iktidar partisini oldum olası yıpratmak için çalışanların travmanın yarattığı toplumsal heyecanı kullanmayacağının hiçbir garantisi yok. Aslında şimdiden kullanmaya, komplolar üretmeye başladılar bile. Belli ki bir taşla birkaç kuş birden vurmaya çalışıyorlar. Hem iktidar bloğunu yıpratmak, hem de Türkiye’yi dünyadan kopartmak istiyorlar.
Ben kendime yönelik saldırılara yasal yollardan cevap vereceğim için köşemi bu konuya ayırmıyorum. Ama merak edenler komplocuların içini gıcıklayan toplantının linkine aşağıdaki adresten ulaşabilirler. Yine merak edenler için İran üstüne olan ve Büyükada’da gerçekleşen toplantının hiçbir şekilde gizli olmadığını belirtmekte yarar var. Amaç bir yıl önce varılan nükleer mutabakatın Türkiye de dahil bölge üstündeki etkilerini tartışmaktı ve tartışıldı da. Yakında raporu yayınlanacak.