Amerika’nın Perşembe günü Suriye’deki bir hava üssüne karşı seyir füzeleri kullanarak gerçekleştirdiği müdahale dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de çok tartışıldı. Kimileri Trump’ın söylemi ve eylemindeki tutarsızlığa değindi. Kimi müdahalenin devamının gelip gelmeyeceği üstünde durdu. Ama herkesin bilerek ya da bilmeyerek mutabık olduğu nokta müdahalenin önemli olduğuydu.
***
Her şeyden önce 2011’den bu yana süren iç savaşa Amerika ilk defa doğrudan taraf olmuştu. Evet, daha önce rejime karşı savaşanlara az da olsa destek vermiş, IŞİD’le çatışanları eğitmek amacıyla askerlerini, istihbaratçılarını Suriye’ye göndermiş, hatta belki de onlarla çatışmalara da katılmıştı. Fakat şimdiye kadar hiç kırmızı çizgimiz aşıldı, kimyasal silah kullanıldı, müdahalemiz gerekir denmemişti. Dediğinde de zaten güç kullanılmamıştı.
İkincisi, Suriye bir başka büyük gücün arka bahçesi haline gelmişti. Amerikan seyir füzelerinin hedef aldığı havaalanında dahi Rus “askeri danışmalar” vardı. Yanlışlıkla da olsa Rus askerlerin ölmesi iki ülke ilişkilerinde ciddi bir gerilime, daha da kötüsü bizi de yakıp-yıkacak bir dünya savaşına yol açabilirdi. Bu olasılığın ortadan kalkması için Moskova’nın önceden bilgilendirilmiş olması ise bir başka tartışma konusuydu.