Seçim süreçleri dünyanın hemen hiçbir yerinde sorunların çözüleceği, gerilimlerin düşürüleceği fırsatlar yaratmaz. İç politikada da, dış politikada da sorunlar ertelenir, seçimlerin bitmesi, kampanyaların sonuçlarının alınması beklenir. Türkiye de bu genel kuraldan istisna değil. Hatta galiba siyaset kültürümüz gerilim ve kutuplaşmaya başka pek çok ülkeden daha yatkın. Ama aynı zamanda da pragmatik ve çözüm odaklı. Hiç beklenmediği anda beklenmedik inisiyatiflerle olayların akışını değiştirebiliyoruz. Bunun örneklerini uzak geçmişte de, yakın geçmişte de gördük. Hiç çözülmez denen sorunları çözdük, tırmanması kaçınılmaz gibi görünen krizleri yönettik. Rusya ile kriz ertesi yaşanan dönüşüm bunun en iyi örneği. Ben aynı pragmatizmin mahalli seçimler sonrasında da devreye sokulacağını, sorunların çözümü için gerekli inisiyatiflerin geliştirileceğini düşünüyorum.