ABD’den gelen PYD kontrolündeki bölgelerde sınır güvenlik gücü kurulacağına ilişkin haber ve açıklamalar Türkiye’yi harekete geçirdi. Afrin’e ve belki daha başka bölgelere yönelik operasyonların hazırlıkları yapılmaya başlandı. Belli ki Türkiye önce diplomasiyle ve güç kullanma tehdidiyle, o da olmazsa fiilen güç kullanarak Suriye’de kendi çıkarları ve güvenliği hilafında yaşanan gelişmelerin akışını değiştirmeye çalışacak. Umarız muhatapları Türkiye’nin beklentilerini doğru okur, PKK konusundaki hassasiyetlerini hafife almaz. Türkiye de güç kullanmak zorunda kalmadan ya da sınırlı miktarda güç kullanarak kendisini rahatsız eden oluşumun muhtemel zararlı etkilerini bertaraf eder. 1946’dan bu yana fiilen, 1952’den bu yana resmen ittifak içinde olduğumuz ABD ile olan ilişkiler daha da fazla zarar görmeden yönetilebilir düzeyde kalır. *** Tırmanma riski tabii ki var. Yapılacak bir müdahalede iki müttefik ülkenin askerlerinin karşı karşıya kalması olası. Ama görünen o ki bu riski Türkiye ÖSO unsurlarını sahaya sürerek ve muhataplarını önceden uyararak en aza indirmek istiyor. Afrin’e yapılması muhtemel müdahalenin kaba hatlarının açıklanması da bu yüzden olmalı.