Dünya siyaseti özünde devletlerin kendileri için çıkar olarak tanımladığı hedeflere ulaşmak amacıyla yaptıkları güç mücadelesine verilen addır. Güç mücadelesi ne yazık ki amansız ve neredeyse sonsuzdur. Devletler var olduğu, çıkarlar çeliştiği sürece de muhtemelen devam edecektir. Devletler amaçlarını elde etmek için birbirlerini etkilemeye, bazen para, bazen de şiddet kullanmaya çalışacaklardır. Fakat mücadele artık sadece kaba güç kullanımıyla gerçekleşmemekte, devletler birbirileriyle rekabet ettikleri kadar işbirliği de yapmaktadır. Rekabetin barış ve savaş zamanındaki kuralları belirlenmiş, kimin kime ve ne şekilde davranacağı hakkında yüzyılların pratiğinden ve öğretisinden süzülen bir ilkeler dizisi ortaya çıkmıştır. Bu ilkeler de ifadesini BM Şartından insancıl hukuka ilişkin Cenevre Sözleşmelerine, Güvenlik Konseyi kararlarından mahkeme içtihatlarına dek pek çok belgede bulmuştur. Öğretinin önemli isimlerinden Hedley Bull’un yıllar önce söylediği gibi devletler sistemi anarşisinde de bir düzen oluşmuştur. *** Ancak bu düzen şimdi Trump’ın kural tanımaz tasarruflarıyla yıkılmakta, onu korumakla mükellef hegemonik güç kendi koyduğu kuralları anlık çıkar ve beklentilerini gerçekleştirmek, seçim kampanyasına destek veren sponsorlarını mutlu etmek için yok etmektedir. Müslüman çoğunluklu ülkelerden gelenlere konan ambargo, Meksika sınırına duvar, keyfi ticari yaptırımlar, İran’la varılan çok taraflı mutabakattan tek taraflı çekilme kararı gibi pek çok uygulama dünyanın üstüne oturduğu düzenin sarsılmasına, sistemin tutkalı olan normların anlamını yitirmesine yol açmaktadır.