ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta başladığı Avrupa turunu bugün Helsinki’de Rusya Federasyonu (RF) Başkanı Vladimir Putin ile buluşarak bitiriyor. Dört saat olarak planlanan görüşmede Suriye’den Kırım’a pek çok konunun konuşulması, bazılarında mutabakata varılması, dolayısıyla da iki ülke arasındaki tansiyonun düşürülmesi bekleniyor. Ancak özünde önemli ve değerli olan bu buluşma pek çok “Batılı” gözlemci tarafından kuşkuyla karşılanıyor. Kimisi Trump’ın Kırım’ın ilhakını tanıyabileceğinden, kimisi tam da kendisinin söylediği gibi Rusya ile anlaşarak ABD’yi Suriye’den çıkartabileceğinden endişe ediyor. Kırım’ın ilhakını açıkça tanımasının kolay olmadığını fakat zımni kabulün gerçekleşebileceğini söyleyenler, yazanlar da var. Suriye konusunda ise Trump’ın İran’ın bu ülkedeki ağırlığının dengelenmesi karşılığında ABD’nin askerlerini çekmeyi teklif edebileceği vurgulanıyor. Bana öyle geliyor ki anlaşabilirlerse büyük bir paket üstünde anlaşacaklar, bir kez daha etki alanlarının sınırlarını belirleyecekler. Trump tüm diğer özelliklerinin, ırkçılığının, ayrımcılığının yanı sıra pazarlığa açık bir lider, pragmatik ve ülkesinin uzun erimli çıkarlarına farkı biçimde bakabiliyor. Ve belli ki ABD’nin Suriye’de başarılı olamayacağını görüyor. Bir yanda Rusya’nın etkisi ve ağırlığı var, öte yanda Türkiye’nin baskısı.