Beka” ne sadece bugüne, ne de sadece Türkiye’ye özgü bir tartışma. Dünyada da Türkiye’de de birileri hep beka sorunu olduğunu iddia etti, başkaları da abartıldığını söyledi. Yaşı bana yakın olanlar bilirler Türkiye’nin her zaman bir beka sorunu değilse bile bir beka sorunsalı olmuştur. Tarih anlatımızın bir yerlerinde mutlaka dış güçlerin Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit ettiği söylenmiştir. İçimizdeki ve dışımızdaki düşmanlara karşı dikkatli olmamız istenmiştir. Sorunun abartıldığı, dışarıdan gelen tehditlerin büyütüldüğü, hatta bunun gündelik siyasi amaçlara ulaşılmak için kullanıldığı doğrudur. Ama diğer yandan her devlet gibi Türkiye’nin de bir beka sorunu vardır. Nihayetinde Türkiye de anarşinin hakim olduğu, ülkelerin güvenliklerini ittifaklar, güç dengeleri ve caydırıcılık üstünden sağladıkları devletler arası sistemin içinde yer almaktadır. Üstelik bulunduğu coğrafya, imparatorluk geçmişi ve tarihe mal olmuş hassasiyetler Türkiye’yi daha da kırılgan hale getirmektedir. Türkiye’nin böylesi bir sistem içinde ve böylesi şartlar altında ekonomik, askeri, teknolojik açıdan gücünü arttırmak için çalışması, hatta eğitim sistemini dahi gücünü maksimize edecek şekilde yönlendirmesi gereklidir.