Geçen hafta sıcaklar mevsim normallerinin üstündeydi, tahminlere göre bu hafta da üstünde olacak.
Türkiye’nin bir çok bölgesinde yaşayanlar zorlanacak. Belli yaşın üstündekilere sokağa çıkmayın denecek, sağlık sorunları olanlardan dikkatli olmaları istenecek. Gazetelerde, televizyonlarda anlaşılması en zor sosyal kategori olan “halkın” nasıl serinlediği anlatılacak.
Olasıdır ki yangınlar ve sel baskınları da tekrarlanacak. Alınmayan tedbirler, uçurulmayan uçaklar eleştiri konusu olacak. Son derece haklı nedenlerle çarpık yapılaşmamız, eski dere yataklarına yapılan gecekondu misali apartmanlar üstünde konuşulacak. Belki bazılarımızın dikkatini Avrupa ve Amerika’yı kavuran sıcak hava dalgaları çekecek.
Ama sonbahar geldiğinde hepsini unutup yaza kadar bazen soğuktan, bazen de yağmayan yağmurdan şikayet edip gündelik sorunlarımıza, ekonominin durumuna, Ukrayna ya da başka bir yerdeki savaşın seyrine, Washington veya Brüksel’in ne dediğine bakacağız. Dünyanın ısındığını, bütün dengelerinin değiştiğini çoğumuz ne yazık ki hatırlamayacağız.
Oysa dünya ısınıyor ve ısınması durdurulmadığı, karbon emisyonu başta olmak üzere ısınmaya katkıda bulunan etkenler...