En büyük darbeyi Fırat Kalkanı ile Türkiye’den yiyen IŞİD, askeri açıdan ciddi bir yenilginin eşiğinde. Artık Musul’un düşüp düşmeyeceği değil tamamının ne zaman düşeceği tartışılıyor. Rakka operasyonu da çok büyük bir olasılıkla 16 Nisan referandumunun hemen ertesinde başlayacak. Yine çok büyük bir olasılıkla Türkiye’nin kabul edebileceği ve katkı verebileceği bir güç kompozisyonu bu şehirdeki IŞİD varlığını ortadan kaldıracak.
Peki askeri açıdan Irak ve Suriye’de yenilgiye uğramış olması IŞİD tehdidini tamamen ortadan kaldıracak mı? IŞİD ya da benzeri bir örgüt onun bıraktığı, tabii eğer bırakırsa, ideolojik boşluğu doldurmaya talip olacak mı? El Kaide ya da bugün adını hiç duymadığımız bir örgüt bu rolü oynayacak mı? IŞİD benzeri propaganda dünyanın dört bir tarafında insanlara hitap etmeyi askeri yenilgiden sonra da sürdürecek mi?
***
Ne yazık ki bunların cevabı
IŞİD’in hitap ettiği zihin yapısı güçlü bir şekilde sarsılmadığı, IŞİD’in tasarrufları haklı gösterilebildiği ve görüldüğü sürece evet. Yapının sarsılması IŞİD’in söyleminin İslam ile ilgisinin olmadığının anlatılması, anlatılanların hedef kitleye ulaşmasının sağlanmasıyla mümkün. Anlatacaklar ve anlatılacaklar konusunda hiç sıkıntı yok. Karar’ın ilahiyatçı yazarlarının son bir yıldır bu mecrada yazdıkları dahi İslam’ın gerçekte ne olduğunun anlatılmasına yeter.