65 yıllık yaşamına başta “Kapital” olmak üzere pek çok eseri sığdıran, adına devrimler yapılan, rejimler kurulan, benim alanım uluslararası ilişkiler de dahil olmak üzere sosyal bilimlerin yapılış ve anlayış biçimini derinden etkileyen Karl Marx, 200’üncü doğum yıldönümünde etkinlikler ve törenlerle anılıyor, övülüyor ve yeriliyor. Ama en çok da öğretisinin günümüzdeki izdüşümü tartışılıyor. Marx, öğretisini benimsesek de benimsemesek de tarihin akışını değiştiren, ölümünden 135 yıl sonra bile söyleyecek sözü olan önemli isimlerden biri. Bize ekonomik eşitsizliği ortaya çıkartan mekanizmaları anlattı. Sömürünün pazarda, en çok da üretim süreci içinde gerçekleştiğini gösterdi. İşçi sınıfının değişimin tetikleyicisi olacağını söyledi. Daha adil, daha eşitlikçi bir dünyanın mümkün olduğunu ispatlamaya çalıştı. Dünya onun varacağını varsaydığı hedefe ulaşmadı, önerdiği yöntemler başarılı olmadı. Muhtemelen bundan sonra da olmayacak. Fakat analiz biçimi, dünyayı anlayabilmemiz için ortaya koyduğu anlayış hala geçerliliğini koruyor.