Mesleğim, daha doğrusu çalıştığım alan, yani uluslararası ilişkiler genel kabul gören anlayışa göre 2019 itibarıyla 100 yaşına basıyor. Oysa öğretisinin de pratiğinin de geçmişi çok daha eski. Öğretinin izini 2 bin 500, hatta 2 bin 600 yıl, pratiğini de 3 bin 500 yıl öncesinde sürmek mümkün. Paradigması farklı da olsa Sun Tzu’nun ve Thucydides’in yazdıkları ya da Sümer şehir devletlerinin birbirleriyle ilişkileri başlangıç noktası olarak kabul edilebilir. Ayrıca öğretide referans noktası sayılan Hobbes, Machiavelli, Rousseau da geçtiğimiz yüzyılın başlarında değil çok daha eskilerde yaşamıştı. Kaldı ki alanın başlangıç tarihi kabul edilen Galler Üniversitesi’nin Aberystwyth yerleşkesindeki Woodrow Wilson Kürsüsünün 1919’da kurulmasından 60 yıl önce İstanbul’da Mekteb-i Mülkiye kurulmuştu. Yine de biz disiplinimizin, mesleğimizin geçmişinin 100 yıllık olduğunu kabul ediyoruz ve başlangıç noktasını Woodrow Wilson Kürsüsü diye alıyoruz. Bunda biraz alanın ontolojisinin, epistemolojisinin, biraz da kabul ettiren anlatılarındaki hegemonik üstünlüğün rolü var tabii ki. Ama başlangıç tarihi ne olursa olsun gelişiminin İkinci Dünya Savaşı sonrasında olduğu kesin. Bizde ise çok daha yeni.