Muhalefet iktidar olduğunda, daha doğrusu olabilirse Türkiye’de çok şey değişecek. Muhtemelen ekonomi ortodoks prensiplerle yönetilecek, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda yaşanan ihlaller azalacak, Kürt sorununa farklı bir açıdan bakılacak, AB ve ABD ile barışık bir üslup benimsenecek, AİHM kararlarına uyulacak. Ama benim görebildiğim kadarıyla Türkiye’nin dış ve güvenlik politikasının temel yönelimleri değişmeyecek.
Türkiye yine üyesi olduğu ittifakla Rusya ve Çin arasında denge gözetmeye çalışacak. AB üyeliğinin görünür bir gelecekte gerçekleşmeyeceği varsayımından hareketle var olan ortaklığı güçlendirmek için çaba harcayacak. Kıbrıs, Suriye, Libya ve dünyanın başka yerlerindeki kazanımlarını korumaya, Ege’deki statükoyu sürdürmeye, İsrail ve Arap dünyasıyla ilişkilerini dengede tutmaya gayret edecek.
Çünkü biz değiştik diye dünya değişmeyecek. Amerika Suriye’den herhalde asker çekmeyecek, sahayı İran ya da Rusya’ya bırakmak istemeyecek. AB, Yunanistan’ı ve GKRY’ni desteklemekten vazgeçmeyecek. Suudi Arabistan veya Mısır kendini Türkiye’ye daha yakın hissetmeyecek. İktidar değişikliği, tabii ki olursa, dünyanın pek çok başkentinde olumlu karşılanacak...