Görünen o ki Ankara ile Bağdat arasındaki Başika gerilimi yumuşamaya başladı. Taraflar pozisyonlarını gözden geçirdi. Türkiye Musul’a girmeyecek, buna karşılık Irak merkezi yönetimi de Türkiye’nin bu bölgedeki varlığını veto etmeyecek.
Ancak sorunun tamamen aşıldığını söylemek için henüz çok erken. Musul’un IŞİD’den kurtarılması için benimsenecek strateji hala sorun yaratma potansiyelini içinde barındırıyor.
Washington’ın sadece askeri açıdan değil siyasi açıdan da etkili olacak bir strateji benimsemesi, kendini ben yaptım oldu mantığından kurtarması gerekiyor. Onların da çok iyi bildiği ama görmezden geldiği gibi savaşlar sadece askeri gereklerin yerine getirilmesiyle kazanılmaz.
Siyasetin başka araçlarla devamı olan savaşların kazanılabilmesi, zaferlerin kalıcı olması için siyasetin gereklerinin de göz önünde bulundurulması şarttır. Washington “müttefiki” Türkiye’nin de çıkar, beklenti ve uyarılarını dikkate almak zorundadır. Ama asıl dikkate alması gereken bölgenin gerçekleridir.
***
Sünni- Şii husumetinin bu kadar güçlü olduğu bir yer ve zamanda Şiiler tarafından kurtarılacak Musul’un İslam dünyası içinde kendilerinin bile hoşuna gitmeyecek kırılmalara yol açması, IŞİD ve El Kaide’yi aratacak yeni yapılanmalara zemin hazırlaması olasılığı göz önünde bulundurmalıdır.