Popülizmin pek çok tanımı var ama bence en kestirmesi ve kapsayıcı olanı “yerleşik düzenin var ettiği, verili olarak kabul ettiği konsensüsü kabul etmeyen siyasi anlayış”. Ve tabii ki popülizm aynı zamanda yerleşik düzenin pek hoşlanmadığı, kavramsallaştırma ile hor gördüğü bir siyaset yapış tarzı. Kısacası içeriğini beğensek de beğenmesek de bir meydan okuma.
Popülizm population’ın, yani halkın taleplerini önemsediği için demokratik, ancak pek çoklarına göre liberal değil. Çünkü çoğu “popülist” azınlık haklarını ciddiye almıyor, bireyden ziyade grubu ön planda tutuyor. Kendini parçası olmadığını varsaydığı yerel ve/veya küresel yerleşik düzen karşısında tanımlıyor. Gerçi sağ ve sol popülizm arasında fark var ama dışarıdan bakanlar genellikle bu tür fakları sınıflandırmanın selameti için görmezden geliyor.
***
Araştırmacıların on yıllardır, hatta eski Roma ve Yunan’a geri gidecek olursa yüzyıllardır popülizm üstüne söylediği çok şey var. İsteyenin popülist siyasetin neye benzediği, nasıl sınıflandırılabileceği, ne şekilde tanımlanabileceği hakkında okuyabileceği geniş bir literatür mevcut. Tahmin edebileceğiniz gibi konu da, kavram da son derece tartışmalı. Demokrasi nerede başlar, popülizm nerede biter, hatta popülizm doğru bir kavram mıdır hepsi sorgulanıyor.