24 Şubat’ta başlayan Ukrayna’daki savaş ve savaşı başlatan Rusya’ya karşı müeyyide uygulama çabaları dünyanın geri kalanı için şu ana kadar enerji, tahıl ve ticaret dışında ciddi sonuçlar doğurmadı. Ukrayna’nın karizmatik liderinin tüm teşvik ve çağrılarına rağmen NATO savaşa doğrudan taraf olmadı.
AB, ABD veya İngiltere çatışmaya katılmadı. Hepsi askeri ve mali yardımla yetindi, kapılarını pek de alışık olmadığımız biçimde Ukraynalı mültecilere açtı. Savaş sınırlı tutulabildi, bölgeselleşmedi, küreselleşmedi.
Diğer yandan bir türlü sona da ermedi. Taraflar Belarus’tan sonra İstanbul’da buluştu, ortaya bir anlaşma taslağı çıktı. Okuyanlar, bilenler makul olduğunu söyledi. Ancak o taslağı destekleyecek, arkasında duracak siyasi irade oluşmadı. Konuyu yakından takip edenlere göre Rusya henüz askeri hedeflerine ulaşamadı, Ukrayna da toprak kayıplarını kabullenmeyi içine sindiremedi. Dahası Rusya’yı Ukrayna’da yıpratmak isteyen Amerika savaşın sonlanmasını istemedi.
İyi mi, kötü mü oldu kestirebilmek güç. Tarihten de teoriden de farklı sonuçlar çıkartmak olası. Belki de gerçekten Rusya’ya bir yerde ve bir şekilde dur demek gerekiyor. Fakat savaşın sürmesinin...