Pek çok benzerinde olduğu gibi Suriye sorununun da bir ana ekseni ve bir de evrimi içinde ortaya çıkan türevleri var. Ana eksen belli, baskıcı bir rejim ve ona karşı çıkan gruplar arasındaki çatışma. Sorunu çözmek için yürütülen çabalar da bu eksen üstünden ilerliyor. Devletler kendini genellikle bu ana eksene göre konumlandırıyor. Çatışmanın seyri sırasında ortaya çıkan diğer sorunlar ya da sorun yumaklarının başında ise IŞİD ve PYD/PKK geliyor. Suriye sorunu olmasaydı muhtemelen ne IŞİD’den ne de PYD/PKK’dan bahsediyor olurduk. Ana eksen askeri/siyasi boşluk yarattı, bu boşluk da El Kaide, IŞİD, PKK gibi örgütler tarafından dolduruldu. Biz, Esad’a karşı mücadelede muhaliflerin yanında, dolayısıyla ABD, Fransa, İngiltere ve daha pek çok ülkeyle aynı cenahta, PKK’ya karşı mücadelede ise İran ve Rusya ile birlikte hareket ediyoruz. Bu bir çelişki, daha doğrusu ikilem gibi gözükse de siyasetin ve sorunun akışına uygun bir çizgi. *** Bir yanda insani hassasiyetlerimiz, çözümün mümkünse Esad’sız olmasına ilişkin beklentilerimiz var.