Cumhurbaşkanlığı seçimini depremden hayat pahalılığına Türkiye’nin yaşadığı tüm sorunlara rağmen Erdoğan kazandı. Bundan başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin çıkartacağı dersler var. Umarım kendi içlerinde konuşurlar, sorunlarını tartışıp bizleri alternatifsizliğe mahkum etmezler. Seçimlerin özgür ama sürecin adil olmamasına sığınıp kendilerini, var olan yapılarını savunmaya kalkmazlar.
İktidar olmak için belli ki iktidar gibi olmak, sorunları eleştirmek kadar kazanımlara da sahip çıkmak şart. Soğan, patates, tencere üstünden siyasi sörf yapmak yetmiyor. Duyguları yakalamak, hislere hitap etmek, ülkenin elde ettiği güç çarpanlarına atıfta bulunmak, dış ve güvenlik politikasını dikkate almak, galiba biraz da ilkesel durmak, pragmatizm uğruna savurulmamak gerekiyor.
Ancak bunlar bir sonraki seçime kadar onların, yani muhalefet partilerinin sorunları. Bizim, yani genel olarak Türkiye’nin sorunları ise ekonominin yeniden ayakları üstüne dikilmesi, bunun hem de dünyada pandemi ve arkasından gelen Ukrayna Savaşı’yla giderek daha da derinleşen bir kriz yaşanırken yapması. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konulardaki sicilini düzeltmesi, AİHM kararlarına...