Devlet Bahçeli’nin jestleriyle bir yerlerde bir şeyler olduğunu düşündüren, iktidar partisinin utangaç desteğiyle değişiyoruz galiba umudunu doğuran ama ne olduğu kimse tarafından tam olarak anlaşılamayan “süreç” eğer öncesinde müzakere içermiyorsa bir ayını geride bıraktı. Muhalafetin hemen her kesiminin desteğini aldı, TUSAŞ saldırısını atlattı fakat galiba kayyum atamasıyla tıkandı.
Çünkü genel varsayım bunun bir toplumsal uzlaşma projesi olduğu ve arkasında kapsamlı bir stratejinin bulunduğuydu. Öcalan bir silah çağrı yayınlayacak, bu kendisine umut hakkı olarak geri dönecek, en iyi ihtimalle PKK liderliği çağrıya cevap vererek silah bırakacak, en kötü ihtimalle de Kürt sorunuyla silahlı mücadele arasındaki bağ kopartılmasa dahi zayıflatılacak, siyaset meşru zemini içinde yapılacaktı.
Ancak beklenen olmadı Esenyurt Belediye Başkanı hiç inandırıcı olmayan gerekçelerle tutuklandı, yerine de hemen kayyum atandı. Ben ve benim gibiler Türkiye sorunlarını çözüyor, geçmişin yaralarını sarıyor, konjonktürden de yararlanarak değişiyor derken galiba başladığımız yere geri döndük. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve diğerleri serbest bırakılır diye umarken siyaset...