Türkiye bir seçimi daha kendine yakışan demokratik olgunlukla geride bıraktı. Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini belirledi. Şimdi sıra yeni sistemin yerli yerine oturmasına, ülkenin ve dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlar için siyaset geliştirilmesine geldi. Sorunlar çok ama hiçbiri üstesinden gelinemeyecek gibi değil. Bazıları zaten seçim öncesinde çözüm kıvamına gelmiş, bazıları da yönetilebilir hale dönüştürülmüştü. Belirsizlik ortadan kalktığı için sorunları yönetmek, çıkar ve beklentilerimize uygun bir şekilde çözülmesini sağlamak muhtemelen daha kolay olacak. Muhataplar çözümleri ertelemeye çalışmayacak, seçim sonrasında ortaya çıkmasını umdukları siyasi tabloyu beklemek zorunda hissetmeyecek. *** Diğer yandan bazı sorunlar Türkiye’nin çözüm iradesinden ve beklentilerinden bağımsız olarak da seyrini sürdürecek, dünya siyasetinin bizi etkileyecek parametrelerini belirleyecek, küresel güç dengelerini değiştirecek, yeni krizler, gerilimler ve belki savaşlar yaşatacak. Ama aynı zamanda fırsatlar da yaratacak. AB’nin kendi içinde yaşadığı dönüşüm, ABD’nin Kuzey Kore ve İran politikaları, Kudüs’e ilişkin tavrı bu tür yönetilmesi, müdahil olunması güç sorunların başında geliyor.