Güçlü devletler arasındaki gerilimler, krizler, kimi zaman da savaşlar daha az güçlüler için fırsatlar yaratır. Bir “büyük devleti” diğerine karşı kullanma imkanı doğar. Birini yanına alıp, diğerine karşı durabilirsiniz. İttifakların parçası olup çıkarlarınızı koruyabilirsiniz. Tıpkı geçmişte yaptığımız gibi bazen İngiltere’ye bazen de Rusya’ya yaslanabilirsiniz. Kaybeden tarafta olmadıktan, onlar adına savaşlara sürüklenmedikten sonra böylesi bir politikadan karlı çıkmamanız neredeyse imkansızdır.
Türkiye imparatorluk döneminde de Cumhuriyet döneminde de bu diplomasiyi çok etkili bir şekilde kullanmış, büyük devletler arasındaki gerilimlerden yararlanmıştır. İki dünya savaşı arasında önce Rusya’ya sonra İngiltere’ye dayanması böylesi bir politikanın ürünüdür. II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere ve Fransa ile ittifak ilişkisi içinde olmasına karşın Almanya ile de iyi geçinmiş, hatta krom bile satmıştır. Ama aynı zamanda İngiltere’nin bir ölçüde askeri, büyük ölçüde siyasi korumasından yararlanmıştır.
***