Dün, çoğumuz fark etmemiş olsak da tarihi bir gündü. Adı tarafsızlık, bağlantısızlıkla birlikte anılan Finlandiya Türkiye’nin nihai onayını alarak Brüksel’de düzenlenen törenle NATO’ya katıldı. Artık ittifak onun da toprak bütünlüğünü korumak zorunda. Eğer Rusya ile olan 1340 kilometrelik sınırında saldırı olursa Türkiye de savaşa girmek durumunda.
Macaristan ve Türkiye onay verirse, -ki bence verecekler- yakında İsveç’in üyeliği de gerçekleşecek, zayıf bir olasılık olmakla birlikte belki ileride NATO Sırbistan’ı da kapsama alanı içine alarak doğal jeopolitik sınırlarına ulaşmış, hatta geçmiş olacak.
Her ne kadar gündemde Gürcistan ve Ukrayna’nın üyeliği olsa da bunun yakın bir gelecekte mümkün olmadığı, Amerika da dahil hiçbir üyenin Rusya ile doğrudan çatışmayı göze almadığı biliniyor. Maksat zaten savaşmak değil caydırmak, Avrupa’nın istikrarını, ülkelerin farklı fakat genelde örtüşen çıkarlarını ve tabii ki Amerika’nın beklentilerini korumak.
İttifakın ilk Genel Sekreteri Lord Ismay’in söylediğine benzer şekilde pek çok üye açısından hala önemli olan Rusya’yı Avrupa dışında, Almanya’yı da kontrol altında tutmak. Amerika’nın Avrupa’da kalması için özel bir...