Trump Pazartesi günü düzenlenen resmi törenle kutsal kitabına el basarak başkanlık görevini halefi ve selefi Biden’dan devraldı. Ardından da başkent Washington’daki bir spor kompleksinde taraftarlarının katıldığı gayri resmi törenle de ilk icraatlarını gerçekleştirdi. Büyük büyük harflerle imzaladığı düzinelerce kararnameyle Amerika’yı ama aslında tüm dünyayı sarsacak yeni uygulamalarını hayata geçirecek adımları attı.
Ülkesini iklim değişikliğini biraz olsun durdurabilecek Paris Anlaşmasından çıkarttı, Dünya Sağlık Örgüt’ünden ayırdı, sınırlarını korumak gerekçesiyle belirli bölgelerde olağanüstü hal ilan etti, yasadışı göçü tersine çevirmek iddiasıyla da toplama kamplarının kurulması çalışmalarını başlattı. Ayrıca yaptığı konuşmada Panama Kanalı ihtirasını hatırlattı, Meksika Körfezi’nin adının bundan sonra Amerika Körfezi olacağını söyledi. Bu arada bir önceki seçimde kendisi için ayaklananların hemen hepsini de affetti.
En önemli destekçisi, danışmanı, sırdaşı ve çalışma arkadaşı Elon Musk da kalabalığı muhtemelen Güney Afrika’da geçirdiği çocukluk günlerinden kalan refleksleriyle -iyi niyetli yorumculara göre Roma, kötü niyetlilere göre Nazi usülüyle...