Bugünün gündemi seçim. Altı aday cumhurbaşkanlığı, sekiz parti de Meclis’te yer almak için yarışacak. 56 milyon 322 bin seçmenin büyük bir çoğunluğu ülkeyi kimin ve nasıl yöneteceğini belirlemek amacıyla sandık başına gidecek. Belki bir tur daha seçim olacak ama sonuçta bu istisnai durum bitecek, hayat bir şekilde normal akışına dönecek, sorunlara çözümler üretmek gerekecek. Bunlardan bazıları “gündelik” olanlar. İçeride insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, olağanüstü halin kalkması, uygulamaya konacak Cumhurbaşkanlığı sisteminin geçici dahi olsa çalışması için çıkartılması gereken yasalar, Meclis ile yürütme erki arasındaki uyumun sağlanması ve tabii ki ekonomi. Dışarıda da terör, Suriye, Kıbrıs ve düzeltilmesi, normalleştirilmesi gereken ilişkiler. *** AB ve ABD ile olan ilişkilerdeki pürüzlerin giderilmesi, işler işbirliği modellerinin geliştirilmesi ertelenemeyecek bir gereksinim olarak karşımızda duruyor. Türkiye’nin görülebilir bir gelecekte AB’ye üye olması imkansız. Biz en mükemmel demokrasiye, en iyi ekonomiye sahip olsak da AB bize hazır değil.