AK Parti iktidarının ilk on yıllık dış politikası, sloganlarından soyutlandığında en iyi çatışma çözümü ve arabuluculuk çabalarıyla anılabilir. Türkiye bu dönemde sadece kronik sorunlarını çözmek için atılım yapmamış, aynı zamanda başkalarının arasındaki sorunların çözümü için de çaba harcamıştır. AB ile ilişkilerin reform paketleriyle rayına oturtulması, Kıbrıs sorununun Annan Planı çerçevesinde çözümüne destek verilmesi, Ermenistan ile 2008 Gürcistan krizi ertesinde ilişkilerin normalleşmesi için çaba harcanması ilkinin örnekleri arasındadır. Başkalarının sorunlarının çözümü için de Afganistan ve Pakistan arasındaki arabuluculuk girişimleri, Balkanların istikrarı için yapılanlar ve hepsinden önemlisi Suriye ile İsrail arasındaki sorunun çözümü amacıyla harcanan çabalar örnek gösterilebilir. *** Türkiye o dönemde hem bu tür barışçıl girişimleri, hem de yarattığı modelle Batı’nın emsal gösterdiği, Doğu’nun örnek kabul ettiği bir ülke olmuştu. Sorunlarımız tabii ki vardı. PKK o zaman da terör saçıyordu. IŞİD yoktu ama El Kaide onu aratmıyordu. AB yine ayrımcılık yapıyordu. Ama yumuşak gücümüzden, ikna kabiliyetimizden kaynaklanan etkimizle sorunlarımızı daha kolay yönetebiliyorduk.